Tekillik
Tekillik kavramını daha geniş bir bakışla kavramak için, sözcüğün tarihçesini araştıralım ingilizcedeki singularity tekillik sözcüğü, benzeri olmayan, tekil sonuçlara yol açan durum anlamına gelen bir sözcüktür. matematikçiler sözcüğü, değişmez bir niceliğin giderek sıfıra yaklaşan bir sayıya bölünmesi sonucunda elde edilen ani büyüklük patlaması gibi, herhangi bir sonlu sınırı aşan değerin ifadesi olarak benimsemişlerdir.Örneğin, basit bir fonksiyonu, y = l/x, ele alın. x'in değeri sıfıra yaklaştıkça, fonksiyonun değeri (y) giderek daha büyük değerler alır böyle bir matematik fonksiyon gerçekte hiçbir zaman sonsuz bir değere ulaşmaz, çünkü bir sayıyı sıfıra bölmek matematik olarak tanımsızdır hesaplanması olanaksızdır
Ancak, bölen x sıfıra yaklaşırken y'nin değeri herhangi bir olası sonlu sınırı aşar sonsuzluğa yaklaşır sözcüğün benimsendiği ikinci alan astrofizik olmuştur. büyük kütleli bir yıldızda bir süpernova patlaması olduğunda, kalıntısı er ya da geç sıfır oylum ve sonsuz yoğunluk noktasına doğru düşer, böylece merkezinde bir tekillik oluşur.
Işığın, bu sonsuz
yoğunluğa ulaştıktan sonra yıldızdan kaçamayacağı düşünüldüğü için buna kara delik adı verilmiştir.kara delik uzay zaman
dokusunda bir yırtılma oluşturur.bir kurama göre, evren doğrudan bu türden bir tekillikle başlamıştır.
Ancak, ilginç biçimde, bir kara deliğin yüzeyi sonlu büyüklüğe sahiptir ve kütleçekim gücü, yalnızca kara deliğin sıfır büyüklüğündeki merkezinde kuramsal olarak sonsuzdur. gerçek anlamda ölçülebilen herhangi bir konumda kuvvetler, aşırı büyük olsalar da sonludurlar.
Ancak, ilginç biçimde, bir kara deliğin yüzeyi sonlu büyüklüğe sahiptir ve kütleçekim gücü, yalnızca kara deliğin sıfır büyüklüğündeki merkezinde kuramsal olarak sonsuzdur. gerçek anlamda ölçülebilen herhangi bir konumda kuvvetler, aşırı büyük olsalar da sonludurlar.
Tekilliğe, insanlık tarihinden bir kopuşu gerçekleştirebilecek
bir olay olarak yapılan ilk atıf,john von neumann'ın yukarıda
alıntılanan sözüdür. 1960'larda I. J. Good, zeki makinelerin insanın müdahalesi olmadan, kendilerinden sonra gelecek kuşağı
tasarlamaları sonucunda oluşan bir zeka patlaması hakkında
yazmıştır.
San diego eyalet üniversitesinde matematikçi ve bilgisayar bilimcisi olan vernor vinge, 1983 yılında omni dergisindeki
bir makalesinde ve 1986 yılında marooned in real-time gerçek
zamanda mahsur adlı bilimkurgu romanında, hızla yaklaşan
teknolojik tekillik hakkında yazmıştır.
1989 yılında yayımlanan kitabım The Age of Intelligent Machines, yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında makinelerin insan zekasını büyük ölçüde aşmasına doğru kaçınılmaz biçimde yol alan bir geleceği ortaya koymaktadır.
1989 yılında yayımlanan kitabım The Age of Intelligent Machines, yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında makinelerin insan zekasını büyük ölçüde aşmasına doğru kaçınılmaz biçimde yol alan bir geleceği ortaya koymaktadır.
Hans Moravec, 1988 tarihli kitabı mind children'da aklın çocukları robotbilimin ilerleyişini çözümleyerek benzer bir sonuca ulaşmıştır 1993 yılında vinge,nasa'nın düzenlediği bir sempozyumda tekilliği, başına buyruk
bir olgunun habercisi olarak gördüğü insan zekasından daha
büyük varlıkların ortaya çıkışının sonucunda yaklaşan bir olay
olarak tanımlayan bir bildiri sunmuştur
1999 yılında yayımlanan kitabım The Age of Spiritual Machines when computers exceed human Intelligence tinsel makineler çağı insan zekasını aşan bilgisayarlar biyolojik zekamız ile yarattığımız yapay zeka arasındaki giderek yakınlaşan ilişkiyi betimlemektedir.
Hans Moravec'in yine 1999 yılında yayımlanan robot mere machine to transcendent mind robot aklın ötesine geçen makine adlı kitabı 2040'ların robotlarını bizim evrilmiş kalıtçılarımız bizden çıkıp büyüyecek, becerilerimizi öğrenip, hedeflerimizi ve
değerlerimizi paylaşacak, ... bizim aklımızın çocukları" olan makineler olarak betimlemektedir.
Avustralyalı bilim insanı damien broderick, 1997 ve 2001 yıllarında the spike doruk nokta adıyla yayımlanan iki ayrı kitabında, teknolojinin on yıllar içinde kazanması beklenen ivmenin varacağı uç aşamaların yaygın etkilerini çözümlemiştir.
Avustralyalı bilim insanı damien broderick, 1997 ve 2001 yıllarında the spike doruk nokta adıyla yayımlanan iki ayrı kitabında, teknolojinin on yıllar içinde kazanması beklenen ivmenin varacağı uç aşamaların yaygın etkilerini çözümlemiştir.