Gibberish Cabbarca Meditasyonu

Gibberish Cabbarca Meditasyon

Bu beden hareketlerini ifade etmeyi cesaretlendiren bir rahatlama tekniğidir tek başına ya da grup halinde gözlerini kapa ve anlamsız sesler söylemeye başla Gibberish. “Gibberish” sözcüğü, Cabbar adında bir Sufi mistikten gelir.

Cabbar asla bir dil konuşmamıştır, o sadece anlamsız sözler sarf etmiştir, yine de binlerce müridi vardı çünkü söylediği şey şuydu zihnin gibberish’den başka bir şey değildi. Onu bir kenara koy ve kendi varlığının tadını alacaksın.gibberish’ i kullanmak için anlamlı şeyler söyleme, bildiğin bir dili kullanma. Çince bilmiyorsan Çince’yi kullan. Japonca’yı bilmiyorsan Japonca’yı kullan.

Almanca biliyorsan Almanca kullanma. Hayatında ilk kez özgür ol: Tüm kuşların sahip olduğu gibi. Basitçe zihnine ne gelirse, onun mantığını, sağ duyusunu, anlamını, önemini umursamadan izin ver; tıpkı kuşların yaptığı gibi.

İlk aşama : On beş dakika

Tamamıyla gibberish’in içine gir. İstediğin her sesi çıkart ama bir dilde konuşma. İçinde ifade edilmesi gereken ne varsa ifade edilmesine izin ver. Kus onu. Tam bir farkındalıkla, fırtınanın merkezi olarak çıldır. Zihin her zaman sözcüklerle düşünür, gibberish bu sürekli söze dökme kalıbını kırmaya yardım eder. Düşüncelerini bastırmadan gibberish’le onları dışarı çıkarabilirsin. Bedeninin de aynı şekilde ifade etmesine izin ver.

İkinci aşama : On beş dakika

Karnının üzerinde yere yat ve dünya ana ile bütünleşiyormuşsun gibi hisset. Her nefes verişte altındaki yer ile bütünleştiğini hisset dağlardaki kamplarda gibberish meditasyonunu yapmalarına izin verdiğimde şehirlerde buna izin vermek zordur, çünkü komşular çıldırmaya başlar. Polisi arayıp

Tüm hayatımız mahvediliyor!” derler. Kendi evlerinden katılacak olsalar hayatlarını içinde yaşadıkları deliliğin dışına çıkartabileceklerini bilmiyorlar. Ama deliliklerinin farkında bile değiller.

Gibberish herkesin zihinlerine ne gelirse yüksek sesle söylemelerine izin verildiği meditasyondur. Ve tanık olan tek kişi ben olduğumdan insanların söyledikleri, anlamsız, alakasız şeyleri dinlemek öylesine keyifliydi ki. 

Kimseye dokunmamak tek koşuldu ve insanlar her türden şeyleri yapıyordu. İstediğin her şeyi yapabilirdin… Birisi kafasının üzerinde duruyordu, birisi elbiselerini fırlatıp atmış ve çırılçıplak olmuş, tüm saat boyunca etrafta koşup duruyordu.

Bir adam her gün benim önümde otururdu bir breaker ya da onun gibi bir şey olmalı ve meditasyon başladığında önce yapacağı şeyin saçmalığına gülerdi. Sonra da eline telefonunu alırdı; “Alo, alo…” gözünün ucuyla bana bakmaya devam ederdi. Meditasyonunu kesintiye uğratmamak için ona bakmaktan kaçınırdım. Hisselerini satıyordu, satın alıyordu … tüm saat boyunca telefondaydı.

Herkes, içinde saklı tuttuğu garip şeyleri yapıyordu. Meditasyon bittiğinde on dakikalık
bir gevşeme vardı ve bu on dakikada insanların yere düştüğünü görebilirdin; bunun için gayret sarf ettiklerinden değil, yorgunluktan helak oldukları için. Tüm çöplük dışarı atılmıştır ve bu sayede belli bir temizliğe sahip olup gevşemişlerdi.binlerce insan … ve sen bin kişi olduğunu düşünemezdin.

İnsanlar bana gelip, “Bu on dakikayı uzat, çünkü tüm hayatımız boyunca böyle bir rahatlama, böylesi bir keyif görmedik. Farkındalığın ne olduğunu herhangi bir şekilde anlayabileceğimizi düşünmemiştik, ama onun geldiğini hissettik,” derlerdi.

Bu durumda eğer gevşemekten başlamayı istersen, önce Dinamik Meditasyon, Kundalini Meditasyonu ya da Gibberish gibi duygusal ve bedensel boşalım sağlayan süreçlerden geçmek zorundasın.

Bu Gibberish sözcüğünün nereden geldiğini bilmiyor olabilirsin; Cabbar adındaki bir tasavvuf mistiğinden gelir ve bu onun yegâne meditasyonudur. Kim gelirse gelsin, “Otur ve başla,” derdi ve insanlar ne dediğini anlardı. O hiç konuşmadı, hiç topluluğa hitap etmedi; sadece insanlara Gibberish öğretti.

Mesela arada bir insanlara gösteri yapardı. Yarım saat boyunca ne dili olduğunu kimsenin bilmediği her türden saçma sapan şeylerden söylerdi. O bir dil değildi; insanlara zihnine ne geldiyse öğretmeye devam ederdi. Bu onun yegâne öğretisiydi. Ve bunu anlamış olanlara hemen, “Otur ve başla,” derdi.

Ama Cabbar pek çok insanın tamamen sessiz hale gelmesine yardım etti. Ne kadar sürdürebilirsin? Zihin boşalır. Yavaş yavaş derin bir hiçlik … ve bu hiçliğin içinde bir farkındalık alevi. O her zaman Gibberish tarafından kuşatılmış olarak mevcut. Gibberish çekip çıkarılmalı; bu senin zehrin.

ÇÖPÜ AT

Uykuya yatmadan önce cabbarca yapmaya başla. Otuz dakikalık cabbarca yeterli olacaktır. Bu seni inanılmaz hızlı bir şekilde temizleyecektir. Normalde bu çok zaman alır: bir şeylerin üzerinde geviş getirir gibi düşünüp durmaya devam edersin, düşünceler uzayıp gider ve bu bütün gece sürer. Ama bu yarım saatte halledilebilir.

Cabbarca en iyisidir: yatağında oturup, ışıkları kapa ve uyduruk bir dilde konuşmaya başla. Tüm seslere, ne gelirse gelsin izin ver. Dile, dil bilgisine, ne söylediğine kafa yorman gerekmiyor. Anlam hakkında kafa yormana gerek yok çünkü bunun anlamla hiç ilgisi yok. Ne kadar anlamsız konuşursan, o kadar faydalı olur.

Bu yöntem zihnindeki çöpü, gürültüyü dışarı atmaya yarar. Yani ne olursa- sadece başla ve devam et ama bunu son derece tutkulu bir şekilde, sanki konuşuyormuş gibi, sanki tüm hayatın buna bağlıymış gibi yap. Saçma sapan konuşuyor olsan da ve ortada senden başkası olmasa da, tutkulu ol, tutku dolu bir diyaloga kaptır kendini. Bunu yarım saat yapmak yetecek ve bütün gece boyunca derin bir uyku çekebilmeni sağlayacaktır.

Zihin gürültü biriktirir ve sen uyumak istediğinde de bu devam eder. Bu artık alışkanlık olmuştur: nasıl duracağını bilmez, hepsi bu. Onu açıp, kapatan düğme çalışmamaktadır. Ama bu işe yarayacak; enerjinin dışarı salınmasına izin verecek sonra da için boşalmış bir şekilde uyuyabileceksin.

Gece boyunca düşünce ve düşlerde olup biten budur: zihin yeni güne hazırlanmak için kendini boşaltmaya çalışmaktadır; hazırlanmak zorundadır. Bu düşünce akışına nasıl son vereceğini unutmuş olduğun için, ne kadar uğraşırsan o kadar ayılırsın ve uyuman güçleşir.

Yani bu uyumaya çalışmakla ilgili değildir- hiçbir şey yapmaya çalışma! Kendini nasıl salmaya çalışabilirsin? Bu ancak kendiliğinden olur; senin yapman gereken bir şey değildir. Sen sadece onun kolayca gerçekleşebileceği bir durum yaratabilirsin, hepsi bu. Işığı kapatıp, rahat bir yatak ve yastığa sahip ol, kendini rahat ettirecek şekilde sıcak tut. Elinden gelebilecek olan sadece bunlardır. Sonra yarım saatliğine, kendinle tutkulu bir monologa, anlamsız bir monologa dal.

Sesler gelecek- çıkar onları- ve bir ses diğerini takip edecektir. Kısa sürede Çince, İtalyanca, Fransızca ve bilmediğin daha nice dilde konuşuyor olacaksın. Bu çok güzel bir şeydir çünkü bildiğin dil asla içini boşaltmana yardımcı olamaz.

Onu bildiğin için, bir şeylerin tam olarak dışa vurulmasına izin vermezsin. Çekindiğin birçok şey vardır: Neler söylüyorsun? Bunu söylemek doğru mu? Ahlaklı mı? Böyle yanlış şeyler söylediğin için suçluluk duymaya başlayabilirsin. Seslerle konuşurken ne söylediğini bilmesen de, hareketlerin ve tutkun gerekeni yerine getirecektir.

BEDEN-ZİHİN BAĞLANTISINI OLUŞTURMA

Yeterince uzun bir süre düşünceler seni fazlasıyla ele geçirdiğinde bilmediğin bir dilde onları ifade et. Bilinçaltını rahatlat. Yarım saat bedeninin de eşlik ettiği hareketlerle ve mimiklerle ve seslerle ama anlamsız seslerle bu duygu ve düşünceleri dışa vur. Bilinçli olarak delir. Duyanlar sana deli desin ve sen de evet ben deliyim de. Ben ama akıllı bir deliyim de örneğin

Çünkü sen deliliğinle ilgili bir şey yapabilecek kadar sağlıklısın. Sana deli diyenler ise sendeki deliliğe bakıp kendi deliliklerinden kaçabileceğini sanan ahmaklar… Bir iki ahmak sana bir şeyler dedi diye meditasyonunu rahatsız etmene gerek yok.

Sen akıllı bir delisin. Zevkini çıkart. Tad al, çocukça eğlen. Ne var yani. Bu enerji sadece. Sesler, mimikler, hareketler… Ve sonrasında büyük bir rahatlık ve gevşeme gelecek. Yarım saat yeterli olur günde… Sonrasında geride kalan her neyse izle. Düşünce hala varsa izle. Duygular varsa izle… Bedensel duyumlar varsa… izle.. Ölüm korkusu gelirse izle. Yaşam coşkusu gelirse izle.

İçin boşalmış olacak. Anın getirdiklerini alabileceğin kadar için boşalacak. Şu an dolusun. Dopdolusun. Yeniye yer yok hep eski paçavralarla dolusun. Geçmiş yakanı bırakmıyor. Ve ordan getirdiklerini geleceğe yansıtıyorsun. Hepsi bu.

Geçmişin tüm pisliklerini, tüm kokuşmuşluklarını fırlat at. Başka çaren yok. Bunun için yapman gereken tek şey gibberish yani bilmediğin dillerde konuşmak ve içinden gelenleri söylemek… Sonra da izlemek. İçin temizlenecek ve arınacaksın.

Çünkü, sana bir şey söyleyeyim, bilge bir insan için söylenecek anlamlı hakikaten hiçbir şey yok:
Bizim büyük anlam atfetttiğimiz her söz birer gibberish… bilen için.

O nedenle rahatla daha fazla saçmalayamazsın, zaten saçmalamaktasın saçmalamaktayız gibberish bunun daha eğlenceli yolu hepsi bu bu çalışmayı her gün yap ve birkaç hafta sonra istesen de düşünceler seni ele geçiremeyecek çünkü sen onlar ne yaparsa yapsın koskocaman bir gülümsemeyle saçma diyebilecek hale geleceksin..
Gibberish Cabbarca
Gibberish Cabbarca Meditasyonu
Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski

EDHO Şu Yalan Dünya

Bahar Candan Dondurma Gibisin

La Casa De Papel Çav Bella

Vis A Vis Doruklara Sevdalandim

Tülay Maciran Melek Yüzlüm

Şemmame--HD--

Büşra Pekin Meyrik

Ertuğrul Polat Koşacaksın