Karşıdan Yükleme: Kil Tabletlerden E-Kitaplara Yolculuk
Peki, kitap, teknolojinin yaşam döngüsünün neresindedir? Mezopotamya'nın kil tabletleri ile Mısır'ın papirüs ruloları kitabın öncülleriydi. MÖ ikinci yüzyılda Mısırlı Ptolemaios, İskenderiye'de parşömen tomarlarından oluşan büyük bir kütüphane kurdu; rekabetin önüne geçmek için de papirüs ihracatını yasadışı ilan etti.
İlk sayılabilecek kitaplar, Antik Yunan'da Bergama Kralı II. Eumenes tarafından, keçi ve koyun derisinden elde edilen ince parşömenlerin tahtadan kapaklar arasına dikilmesiyle üretildi. Bu teknik, Eumenes'in İskenderiye Kütüphanesi ile eşdeğer bir kütüphane kurmasını sağladı. Aynı dönemlerde Çinliler de bambu yapraklarından yapılan basit bir kitap formu geliştirmişlerdi.
Kitabın Gelişimindeki 3 Büyük Aşama
Kitabın gelişip olgunlaşması üç aşamada olmuştur:
- Tahta Blok Baskı (MS 8. Yüzyıl): Çinliler tarafından denenen bu yöntem, kitapların daha büyük miktarlarda üretilmesini ve okur kitlesinin genişlemesini sağladı.
- Hareketli Hurufat (11. Yüzyıl): Çinliler ve Koreliler denedi ancak alfabelerinin karmaşıklığı nedeniyle başarı sağlayamadılar.
- Gutenberg Matbaası (1455): Johannes Gutenberg, Latin alfabesinin yalınlığını kullanarak hareketli hurufatla ilk büyük ölçekli çalışma olan İncil'i bastı.
Elektronik Kitapların Yükselişi
Mekanik ve elektromekanik süreçlerden sonra, yirmi yıl önce bilgisayarlı dizginin kullanılmasıyla yeni bir sıçrama yaşandı. Bugün tipografi, sayısal görüntü işlemenin bir parçasıdır. İlk "elektronik kitap" dalgasıyla birlikte CD-ROM ve flaş bellek tabanlı kitaplar, binlerce cildi tek bir cihazda toplama ve hızlı arama yapabilme gücü sundular.
Web ve DVD tabanlı ansiklopedilerde saniyeler içinde arama yapılabiliyor; oysa 33 ciltlik basılı bir ansiklopedide bu hıza erişmek imkansızdır. Ayrıca elektronik kitaplar, metinle uyumlu hareketli resimler ve sezgisel bağlantılar sunabilir.
Kağıt vs. Ekran: Görme Sistemimiz Ne Diyor?
Ancak ilk kuşak elektronik kitaplar, kağıt ve mürekkebin o enfes görsel özelliğini gözden kaçırdılar. Kağıt titreşmez; oysa tipik bir bilgisayar ekranı saniyede 60 kez titreşir. Bu, primatların (bizim) görme sistemimiz için bir sorundur.
- Retina Çukuru: Biz sadece retinadaki küçük bir noktada yüksek çözünürlük görürüz. Ekran titreşimi, retina çukurunda sürekli oynamaya neden olur ve okuma hızını yavaşlatır.
- Kontrast ve Çözünürlük: Kaliteli bir kitabın kontrastı 120:1 iken, ekranlarda bu yarı yarıyadır. Kitaplarda çözünürlük 600-1000 dpi iken, ekranlarda bunun onda biri kadardır.
Gelecek: Fiziksel Ürünlerin Bilgiye Dönüşümü
Bu sorunlar, titreşmeyen düz panel ekranlar ve yeni görüntü teknolojileriyle aşılmaktadır. Taşınabilir cihazların pil ömrü ve ağırlığı, kitaplarla yarışır hale gelmiştir. Asıl mesele, elektronik bilgiyi güvenli bir şekilde piyasaya sürmektir.
Yaklaşık yirmi yıl içinde nanoteknolojiye dayalı üretim gerçekleştiğinde, fiziksel ürünler dahil her şey bilgiye dönüşecektir. Keçi derisinden "Karşıdan Yükleme"ye uzanan bu yolculuk, bilginin özgürleşmesiyle devam edecek.
|
|
| Keçi Derisinden Karşıdan Yüklemeye |
Kağıt Kokusu mu, Ekran Hızı mı? 📖
Siz hangi taraftasınız? Kitabın o kendine has kokusu ve dokusu olmadan okuyamam diyenlerden mi, yoksa binlerce kitabı cebinde taşımanın pratikliğini seçenlerden mi? Yorumlarda buluşalım! 👇✨