Yaradılışın Sırrı 1. Bölüm: Başlangıçta Sadece Ruh Vardı
Zamanın ve mekanın ötesinde, başlangıçta sadece Ruh vardı. Muazzam bir ruhsal güç, ayırt edici bir enerji okyanusu tüm sonsuzluğu dolduruyordu. O; her şeyi bilen, her şeye kadir, her yerde mevcut ve her şeyin kaynağıydı. O, "Ben, Ben Olan"dı; ebedi Tanrı idi.
Tanrı’nın ruhu tüm hayati enerjiyi kapsar. Zaman, mekan, güç ve madde özünde birdir. Ancak evrensel sessizliğin içinde "İkinci Sebep" ortaya çıktı: İstek. Kendini ifade etme, yaratma ve bir ortaklık kurma arzusu. Ruh yer değiştirdi ve kendinden çıkarak ayrı bir titreşim, farklı bir tezahür yarattı.
Işığın Doğuşu: Amilius
Bu sakin ve ahenkli titreşimler okyanusunun içinden Işık doğdu. İlahi ruhun ilk ifadesi, kaynağın ruhundan yayılan İlk Oğul, yani Amilius, tıpkı güzel bir düşüncenin zihinde parlaması gibi ortaya çıkıverdi. Bu, ilk yaradılıştı.
Amilius, kaçınılmaz olarak akıl ve hür irade ile donatılmıştı. Aksi halde bütünün bir parçası olarak kalacak ve sadece bütünün iradesine bağlı bir kukla olacaktı. O, Yaradan ile ruhsal bakımdan bir bütün olmakla birlikte, kendi bireyselliğinin şuurunda olan ayrı bir varlıktı.
Ruhların Yaratılışı ve Özgür İrade
Diğer ruhların bu elektro-ruhsal aleme gelmesine sebep olan Amilius’tur. Önemli bir gerçeğin altını çizelim: Bütün ruhlar başlangıçta yaratılmıştır; hiçbiri sonradan yaratılmamıştır. Başlangıçta hepsi, Babalarının (Kaynağın) kusursuz evlatları ve arkadaşlarıydı.
Ancak her varlık hür irade sahibi olduğu için, tepkileri ve ifadeleri birbirinden farklılaşmaya başladı. Her bireysel fikir, her gerçekleştirme, varlığın bir parçası haline geldi. Her biri, olmak istediği gibi oldu.
Meleklerin İsyanı: Ayrılık Başlıyor
Kısa bir süre içinde, bazı ruhların iradesi Kaynağın iradesinden ayrıldı. Kendi yaratıcı güçlerinin büyüsüne kapılan ruhlar, deneyimlere daldılar. Arzu ve kibir, "Ego"yu doğurdu. Kendi iradelerini Tanrı'nın iradesinden üstün tutarak ayrılığa düştüler.
Bu, ezoterik kaynaklarda geçen "Meleklerin İsyanı" ve insanın ruhsal düşüşünün başlangıcıydı. Ruhlar, kendi iradelerine hizmet etmek amacıyla Tanrı’nın iradesini reddettiklerinde, ruhsal merkezlerinden ve doğal evlerinden koptular. Artık geriye dönüş, sandıkları kadar kolay olmayacaktı.
![]() |
| 1.Bölüm:Başlangıç ve Ruhların Doğuşu |
Özgür İrade Bir Hediye mi, Lanet mi? 🌌
Eğer özgür irademiz olmasaydı, Tanrı'dan hiç kopmazdık ama "birey" de olamazdık. Sizce ruhların kendi yolunu çizmesi bir hata mıydı, yoksa tekamülün gereği mi? Bu mistik başlangıç hikayesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇✨
🚀 Sıradaki Bölüm:
👉 2. Bölüm: Ruhun Maddeye Düşüşü ve Mitolojik Yaratıklar ➔