Zihnin Enerjisi (Bölüm 3): Ya Hep Ya Hiç Tuzağı ve Geçmişin Gölgeleri
Zihnin enerji tuzaklarını incelediğimiz serinin üçüncü bölümündeyiz. Önceki bölümlerde kendimizi değersizleştirmeyi ve kurban psikolojisini konuşmuştuk. Şimdi ise mükemmeliyetçiliğin karanlık yüzü olan "Ya Hep Ya Hiç" mantığına ve zamanı nasıl çarpıttığımıza bakacağız.
6. Ya Hep Ya Hiççiler
Bu düşünce biçimine sahip insanlar hep uçlardadır. Orta yolu bir türlü göremezler. Bu kişileri “her zaman”, “asla”, “herkes”, “hiç kimse” gibi kesin sözcüklerden tanıyabilirsiniz. "Bu kilolardan asla kurtulamayacağım" veya "Kimse beni sevmeyecek" gibi sözler dillerinden düşmez.
Ya hep ya hiç tavrının altında, korku ve kişinin kendisine karşı duyduğu öfke vardır. Bunlar enerjinizi en hızlı tüketen şeylerdir! Neşeli bir yaşam sürmek istiyorsanız, kendinizi suçlamamalı, bu katı kurallardan kaçınmalısınız.
"Her zaman” ve “Asla” çok uzun zamanlardır. Olumsuz anlamda kullandığınız bu mutlak ifadeleri sözlüğünüzden çıkarın. Bolluk içerisinde yaşıyoruz; her şey mümkün, hem de her an!
7. Zamanı Çarpıtmak (Geçmişe Takılmak)
Bu düşünce kalıbı telaşı andırır ancak sadece geleceği değil, geçmişi de kapsar. Zamanı çarpıtanlar, geçmişteki hataları ısıtıp ısıtıp gündeme getirirler. "Neden böyle bir şey yaptım?" veya "Keşke farklı konuşsaydım" diyerek eski utançları tekrar tekrar yaşarlar.
Kendinizi geçmişinizden dolayı suçlarken bulursanız, kendinizi affetmenin zamanı gelmiş demektir. Kendinize sevgi dolu bir mektup yazın. O koşullarda daha farklı davranamayacağınızı kabul edin. Kendinizin hem savcısı hem de yargıcı olmayın. Anı tam anlamıyla yaşayabilmek için, geçmişin yükünü bırakmalısınız.
Kaybeden Zihinden Kurtulun: Carol’ın Hikayesi
Carol, birkaç yıldır kimseyle çıkmamış mutsuz bir danışanımdı. Mutsuzluğunun nedeninin yalnızlığı olduğunu sanıyordu. Hiçbir erkeği etkileyemediğine göre tam bir “kaybeden” olduğuna inanıyordu. Oysa durum tam tersiydi: Carol’ın erkekleri etkileyememesinin nedeni, kaybeden olduğunu düşünmesiydi.
Kişisel enerji alanı kendisine yönelik eleştirilerle dolu olduğu için, tanıştığı insanlar da ona aynı frekanstan yanıt veriyordu. Carol ile yaptığımız çalışmada, bu zehirli düşüncelere savaş açmaya karar verdik. Çözüm: "Düşüncenin Yeniden Yapılandırılması".
Mükemmel olmaya çalışırken, mutlu olmayı unutuyor musunuz?
Senin Cümlen Hangisi? 🤐
"Asla yapamam" mı dersin, yoksa "Keşke yapmasaydım" mı? Geçmişe mi takılısın, yoksa mükemmeliyetçiliğe mi? Yorumlarda dökülün! 👇✨
İşte Final Bölümü: Aşağıdaki Linkten Ulaşabilirsiniz
